Dolar 32,5771
Euro 34,7943
Altın 2.511,15
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 22°C

Her aile için çocukları Messi ya da Ronaldo

A+
A-
09.03.2018

Çok uzun yıllardır Beykoz ilçe sporu başta olmak üzere İstanbul futboluna ve sporcularına karınca kararınca bir hizmet verebilme düşüncesinde olan bir kişiyim.

Tek üzüntüm her yere, her etkinliğe, her müsabakaya yetişememe durumu… Bu konuda sitemkar olanlar ne kadar yoğun emek ve mesai harcadığımın farkında olmalılar. Zaten birçok kulüp ve futbolcu da artık maçlarından ya da diğer etkinliklerinden çıkmasını istedikleri haberleri hazırlayıp göndermekte, bize düşen ise yazıdaki imla hatalarını, cümle düşüklüklerini düzeltip yayına vermek.

Bu yazımda farklı bir yere geçelim ve birçok kez karşılıklı sohbetlerde ve bazı yazılarımda dile getirdiğim bir yanlışlığı konu edinme niyetindeyim.

Bugüne kadar ki çalışmalarımda ilçemizdeki çocuk ve gençlerin, hatta kimi anlarda yetişkinlerin spora yönlendirilmesi gayretinde oldum. Özellikle çocuk ve genç sporcular için yoğun bir talep olan maçlardan enstantane ve diğer fotoğrafları bolca yayınlama düşüncesinde olduk ki onları bu spor dallarında tutup, sosyal hayatın olumsuzluklarından korumak isteğinde idim.


Buradan nereye geçeceksin diyenleri fazlaca okuma yolunda yormadan geçiyorum… Çocuk ve gençlerin ailelerinin pozitif ve negatif davranışlarını konu edineceğim. Yani aileler belli spor dallarında spor yapmakta olan çocuklarına destek mi köstek mi olmaktalar? İşte bu sorunun cevabını arayacağız.

Bu işe ilk soyunduğum yıllarda aileler nedense çocuklarını spora fazlaca yönlendirme niyetinde değillerdi. En azından ben böyle görmekteydim. Yani sokak aralarında, Beykoz Çayırında ya da boş alanlarda top oynamaları onlar için yeterli idi. Zaten şimdiki gibi de futbol liglerinde 10-12 ayrı kategori falan da yoktu. 14-16, Genç Takım ve A Takımlar vardı, yani 3 kategori; Ya şimdilerde? Neredeyse Anaokulu Liglerinin kurulmadığı kaldı desek abartı olmaz.

Lig sayısı artınca ortaya bazı ilginç durumlarda çıktı. Bir taraftan futbol dünyasında telaffuz edilen rakamları sürekli artması, diğer yandan ‘Benim çocuğum en iyisi’ düşüncesi kafaları başka taraflara yönlendirdi.

Düşünebiliyor musunuz sahada U11 ya da U12 yaş grubunda bir maç oynanmakta, ancak onları kenardan izleyen anne-babaları çocuklarına sürekli taktik vermekte, karşı takımdan biri istenmedik bir faul yapınca bıraksalar sahaya dalıp o faul yapan 11-12 yaşlarındaki çocukları dövmeye gidecekler. Her aile için çocukları birer Messi ya da Ronaldo ayarında.

Hele ki bir de çocuğunu o haftaki maçta Antrenörü oynatmamış ya da erken oyundan almış ise sinir katsayıları artmakta, çocuğunun elinden tutan bir başka kulübün yolunu tutmakta.

Takım Antrenörleri de saha kenarından maça müdahale eden veliler nedeni ile sıkıntı yaşamakta. Oysa bu sezon Antrenörlerin bile U11 ve U12 lig maçlarında kenardan futbolcularına müdahale etmelerine yasak gelmişti. Her hangi bir sporcusunu o maçta oynatmasa yemedikleri hakaret kalmamakta, birçok yanlış ve de kötü ithamların muhatabı olmaktalar.

Öte yandan son haftalara artık belirgin bir hal alan alt yaş grubu maçları sonrasında çıkan istenmedik olaylar, kavga anları ve havalarda uçuşan tehditler, küfürler arttıkça artmakta. Üstelik çocuklarını bu ortamlardan uzakta tutmaları gereken, gerilen ortamları yatıştırma düşüncesinde olmaları gereken koca, koca adamlar körpecik çocuk ve gençlerin üzerine yürümekte.

Sonrası malum, rövanş maçında yaşananlara misli ile karşılık verme halleri… Maça değil sadece intikama yönelmiş taze beyinler ve onları gaza getiren veliler! Ha bu arada rövanş maçına gitmeyip de çocuklarını ateşe atanlar da var ki hiç demeyelim gitsin.

Futbolda dönen paralara bir de işte bu velilerin hırsı eklenince çok güzel amaçla kurulan Ligler artık çekilmez bir hal almaya da başlamadı değil. Yaşanan olaylarda Teknik adamlar hem futbolcularını hem de velileri sakinleştirme düşüncesinde. Maalesef bazıları ise yangına körükle gitme misali dahil olmakta yaşanan olumsuzluklara.

Bence herkes kendine bir çeki düzen vermeli… Zaten A takım maçlarından dolayı canlar yanmakta, bari altyapı liglerinde yoğurdu üfleyerek yiyelim… İşin Federasyon ya da diğer boyutlarına girip konuyu özünden saptırma düşüncesinde değilim ancak Antrenörlük kurslarında özellikle altyapı ligleri Antrenörleri için pedagojik anlamda bir eğitim veriliyor mu merak etmeden duramadım. Yani, ‘sadece düzenlerim bir kurs, alırım paramı, veririm belgeyi’ diyen bir bakış açısı mı var? Bu konuda Antrenörleri görüşlerini merak ediyorum.

Talip Ercan


ETİKETLER:
YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

error: İzinsiz kopyalanamaz!