Dolar 32,4936
Euro 34,9335
Altın 2.432,00
BİST 9.790,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

Kiralık taraftarlar İstanbul’da cirit atıyor

A+
A-
24.01.2019

Ülke genelinde iğneden ipliğe her şeye zam gelmeye devam ediyor, bu artış tribünlere de yansıdı ve kiralık taraftar ücretlerine zam geldi.

Geçtiğimiz sezon bir takım elde ettiği başarıda büyük payı olduğunu düşündüğü taraftarlarına (rakip takımlara küfür etmek, tehdit, baskı ve yıldırma; maç öncesi ve sonrasında saldırı vesaire) 100 bin TL şampiyonluk primi vaat etti. Başarılı olup bir üst lige çıkan takımın Yöneticileri sözlerini tuttular ancak söz verdikleri paranın %50’sini ödediler. Ve o takımın taraftar grubu tribünden çekilmeyi tercih etti.

Nurtepe’de dostluk köprüsü kuruldu
Küçükköy taraftarı 17 yaşındaki Muhammed’in Yıldırımbosna-Küçükköyspor maçı öncesinde çıkan kavgada öldürülmesinin ardından İstanbul’daki taraftar gruplarına ait temsilciler Nurtepe’de, Kağıthanespor taraftarlarının öncülüğünde bir araya geldiler. Kaliteli, görgülü, hitap şekilleri güzel, çoğu tahsilli ve konuştuğunda sözünü dinleten bir topluluk vardı. Maçta karşılaştıklarında birbirlerine amansız bir rakip olanlar Nurtepe’de gerçek bir dostluk köprüsü kurdular. Ben bu sebeple gelecek adına umutluyum. Fakat beni umutsuzluğa düşüren konular var…

Taraftarlar grupları önemli bir faktördür
Futbol tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok ilgi gören spor dalıdır ve büyük bir endüstridir. Futbol deyince akla ilk gelen de elbette taraftarlardır. Taraftarlar, Profesyonel ve Amatör Kulüplerinin temel unsurudur ve her koşulda en büyük destekçisidir. Taraftarlar grupları birçok hareketi bünyesinde bulundurması açısından önemli bir faktördür. Ve çok kişinin gözü bu grupların üzerindedir. Bu gruplar üzerinde söz sahibi olmak ve hâkimiyet kurmak için sonu ölüme kadar varan kavgalar yıllardır yaşanmakta.


Başkanın iş yerinden maaş alan tribün liderleri
Bazen Kulüp Yöneticileri, bazen de takımın başarısını istemeyen muhalif gruplar ve çoğu zaman da rant kovalayanlar, bu grupları etkileyebilmek için çeşitli entrikalar peşinde koşmakta. İstanbul’da çok ilginç taraftar hikayeleri var… Kendi taraftarının saldırısından çekinip maçlara Polis koruması ile gelen Kulüp Başkanları, yine taraftar korkusundan Başkanı olduğu takımın maçını izleyemeyenler, tribün lideri kendisini vurmasın diye Emniyete başvurup silah taşıma ruhsatı alan Kulüp Başkanlarının yanı sıra, taraftarı istediği gibi yönlendirmek adına tribün liderini kendi iş yerinde sigortalı işçi gösterenler, asgari ücret üzerinden maaş bağlayanlar… Tribün liderinin tüm emirlerini koşulsuz yerine getirmeye hazır Kulüp yöneticileri ve Yönetim Kurulu toplantısında alınan kararları anında ses kaydı ile tribün gruplarına aktaran yöneticiler var. Kulübün tribünlerine hakim olanlara Kulübün ticari gelirlerinden pay aktaranlar ve Kulüp adına hareket etmesi için yetki verenler de çok sayıda. Hak etmediği bu yetkiyi alanlar, transferlerden takımın teknik direktörünün belirlenmesine kadar Yöneticinin yapması gereken çok sayıda işi hallediyorlar ve oradan da bir şekilde besleniyorlar.

“Yemen abi bize 3 maç ceza ver”
1989’da futbola başladım, 2002’de Hakem oldum ve 2008 yılında TFF ile hiçbir bağım kalmadı. Hakemlik yaptığım sezonlar ile şimdiki dönemler dâhil olmak üzere 30 yıllık sürede İstinye Orhan Saka Amatörler Evi’ne tam 4 defa gittim (hiç uğramamak daha iyi olurdu aslında). İkisinde arkadaşım olan bir Kulüp Başkanı ile gece vakti lisans almak için uğradım. Birisinde rahmetli Yemen ağabey ile söyleşi için gittim. Kadırga-Esen Bayburt maçı için TFF tarafından açılan ve resmi yazıyla soruşturmada tanık olarak ifade vermek üzere çağrıldığım halde bile gitmedim, umursamadım… Yıllar önce TFF İstanbul İl Temsilciliğine gitmiştim, Yemen Ekşioğlu ile sohbet ederken, İstanbul’un güzel semtlerinden birinin Kulüp Başkanı geldi. “Yemen ağabey, bizim son 3 iç saha maçımızı seyircisiz yazar mısın?” dedi. Başkan maçlarında olay olmasından çekindiği için kendi taraftarını istemiyordu. Yemen abi de bu işlerin piriydi, Şeref Stadının zeminini düzeltmek için arabasının arkasına tırmık bağlayan bir kişi elbette her şeyi bilirdi… Allah rahmet eylesin, çok farklı bir kişiydi. “Tamam” dedi… “Sen taraftarını istemiyorsun sebebini de anladım ben sana 3 maç ceza yazdırıyorum. Küme düşersen de bana gelme” dedi ve Başkanı gönderdi. Başkan’ın Yemen ağabeye alacağı ceza için ettiği teşekkürü görünce şaşırdım… Meğer Yönetime muhalif grup 10-15 taraftarı bağlamış, maç esnasında sahaya girip rakip takıma saldıracak ve hem takımın itibarını zedeleyip hem de hükmen mağlup ettirecek ve bu işi de mevcut Yönetime yükleyeceklerdi.



Kendi takımına küfür etsin diye para alan sözde taraftar
Çok da uzaklara gitmeye gerek yok aslında; bu sezon işlerin iyi gitmediği bir Kulüpte Yönetimin içindeki bazılarının teşvikiyle kendi taraftarına saldıran ve ağza alınmayacak küfürler edenleri gördüm. Kendi Kulübün futbolcusuna “maçı mı sattınız şeref yoksunları” diyerek saldıran bu kişiyi o Kulübün sözde yöneticilerinin salyalarını akıtarak izlediğini de gördüm. Kendi görevini yapamayan, verdiği sözü tutmayan, sezon başı futbolcuya ödeyemeyeceği sözleri veren, bol keseden atan ve Kulübü de siyasi gelecek için kullanan bu kişiler zaten üç kuruşa oynayan futbolcuları oynatmak için bu taktiği kullanmıştı. İnsana biraz benzeyen ancak hangi türden olduğu tam olarak tespit edilemeyen bu yabani maç sonunda görevini yapmış olmanın huzuru ile herkesin arasında Yöneticiden nemasını da kopartmıştı.

Beykoz, Küçükköyspor ve Yedikule…
Profesyonel takımları yazmadan devam ediyorum… İstanbul’da maçında en fazla taraftar toplayan takım şüphesiz Beykoz… Sarı-siyahlılar, Süper Ligde bile olmayan bir çoğunluğa sahipler. Bölgesel Amatör Ligde Vefa, Maltepespor, Sultangazispor, Gaziosmanpaşaspor, 1877 Alemdağ, Küçükyalı Yelken, stadı yıllardır kapalı olmasına rağmen Beylerbeyi, Kartalspor, maç seçerek gelen Çengelköyspor taraftarları da takımlarına büyük güç katıyorlar. Rahmetli Ramazan’ın bir işareti ile çılgına çevirdiği Küçükköyspor taraftarı isterse bir maça 3000 kişi gelecek güce sahip. 1. Amatör Ligdeki Yedikule taraftarı son yıllarda takımının en büyük gücü durumunda. Eski gücünde olmasa bile İstanbul Güngörenspor maç seçerek iyi taraftar toplayabiliyor. Üsküdar Anadolu’nun İkitelli’yi yenerek Süper’e çıktığı maçtaki taraftar sayısı bir hayli fazlaydı. Kuştepespor, Kağıthanespor, Davutpaşaspor, Ortaköyspor, Büyükçekmece Belediyespor, Ayazağa, rahmetli Baboş’un büyük çabalarıyla kurulan Gazi Mahallesi, Feriköy, Arnavutköy Belediye, Çıksalınspor, Kulaksız Okspor, Hasköy, Dolayobaspor, Fatih Mimarsinan, Fikirtepe Dumlupınar, Avcılar Belediye, Sultanbeyli, Soğuksu, İFA, Kartaltepe, İstinye, Kocasinan, birkaç sezon öncesine kadar Kadırga, özellikle bu sezon Küçükçekmece, İstanbul Gümüşhane, İstanbul Bayburt, KK Mevlana, Kuruçeşme, Rumeli Kavağı, Karadolap, Okmeydanı Fetih, Gültepe, İstanbul Esenler Tokat, Bahçelievler Gümüşhane, İkitelli, Haliç, Tophane Tayfun, Kilyos, Sefaköy Kartal, Beykoz Çavuşbaşı, Ortaçeşme, Öz Karacaahmet ve Gülsuyu Kulüplerinin armasına gönülden bağlı hatırı sayılı taraftarları var.


Bir maçın bedeli 10 bin TL
Bir Kulüpte futbola başlayan kişi formaya ve armaya bağlanmaya erken yaşlarda başlar. Zamanla ya futbolcu olur ya da Kulübünün başka birimlerinde görev alır. Başkan olanı da var, taraftar olanı da… Herkesin futbolcu olamayacağını düşündüğümüzde takımların camiasına bağlı taraftar bulmasının kaynağını da bir şekilde anlıyoruz. Taraftarların takımlarını maçlarda cansiparane desteklemeleri, Kulübünün renklerine tabir-i caizse tutkun olmalarının aslında paha biçilemez olduğunu tribünden gelenler iyi bilir ancak geçmişte az yaşanan ilginç bir vaka son dönemde hız kazandı. Kısa vadede başarı kazanmak isteyen ve arkasında belli bir taraftar grubu olmayan Kulüpler taraftar kiralama işine başladılar. Bunu Amatör Ligde yapan olduğu gibi Profesyonel Ligde yapanlar da var. 150 kişilik taraftar grubuna bir maç için 10 bin TL ödeyenler olduğu gibi 40 kişilik taraftar grubuna 4 bin TL ödeyenler de var. Sadece para vermek ile kalmıyor, bu taraftar grubunun sahaya gidiş ve dönüşü, kumanyası da bir ilgili Kulüp tarafından ödeniyor. Bu yapanların amaçları belli, takımlarının rakip taraftarın baskıcı tezahüratı altında ezilmemesi ve “bakın bizim de taraftarımız var” diyebilmeleri ve çoğu zamanda Hakemi etki altına almak… Halbuki bu çok büyük bir tehlike. Bugün ücret ödediği taraftar grubu yarın diğer takımdan para alsa kendileri aleyhine bağıracak. Tribün hâkimiyeti çok önemli o yüzden farklı işler de oluyor. Misal veriyorum; Bir takımın 2 taraftar grubu var, Yönetim de boş durmuyor ve 3. Grubu kuruyor. Yönetimden desteklenen grup maça rahat girip, ulaşım sorunu yaşamazken, diğer gruplar türlü sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Ve sonunda kazanan Yönetim Kurulu oluyor.

Kulüp Yöneticileri de bir şekilde bu işten sorumlu
İstanbul’da seyyar taraftar grupları var. Kim ücretini öderse onun maçına gidip tribünden destek veriyorlar. Tabii ücreti mukabilinde… Bu kişiler maçına gittiği Kulübün rengini kendisine verilen atkıdan tanır. Kulübün geçmişini bilmez, yerini yurdunu bilmez. Hangi amaçla kurulduğunu bilmez ama alacağı parayı iyi bilir. Kiralık taraftar futbolun kötü adamıdır. Çünkü kiralık taraftar maç seyrederken eğlenmez. Yalandan gürültü yapar. Kulübünün değerlerini, duruşunu bilmez sadece alacağı parayı bilir. Sporun her türlüsüne yakın olacağı yerde para verenin her türlüsüne yakın olur. Yağmurda, çamurda takımıyla beraber kol kola yürüyen gerçek taraftarın safında değil, Kulübün bir üst lige çıkmasıyla siyasi ve ticari rant peşinde koşanların yanında olurlar. İstanbul’da son zamanlarda yaşanan tribün terörünün bir sebebi de budur aslında. Seyirci profilinin değişmesi ve sosyal medyanın korkutucu boyutlara varması taraftar örgütlenmelerinin artmasının en büyük nedenidir. Ömründe hiç maça gitmemiş birisi, evinden bilgisayarından sosyal medya sayesinde bir Kulübün kaderini pekala değiştirebilir. Maçlarda taraftarı olduğu takımı desteklemek ve futbolcuları motive etmek isteyen iyi niyetli taraftarların arasına sızan bu kişiler ve bu kimselere müsaade eden Kulüp Yöneticileri de tribün terörünün bitmemesinde bir şekilde sorumlu tutulabilir.



Devlet tribün terörüne son verebilir
İstanbul’un hızla büyüyen nüfusuna hızına dayanmak mümkün değil. İnsanlar son zamanlarda yanında duran, kol kola bağırdığı, gol atınca sarıldığı kişinin kim olduğunu bilmez hale geliyor. Eskiden amatör maçları, memurlar, öğretmenler, semt esnafları ve toplumun farklı sınıfından bireyler takip ederdi. Şimdi ise kiralık taraftarlar bu kişileri sindirerek tribünlere hakim oldular.  Tribün terörünün geldiği nokta ürkütücü boyutlara ulaştı. Artış iş Devlette… Maçtan bir gece önce alkol almaya başlayıp maç anına kadar kontrolünü yitirenler, bir maçı Cihan Savaşı’na dönüştürenler, sosyal medyadan yaptıkları çağrılarla, yalan beyanlarla ve demagojilerle süsledikleri paylaşımlarla genç beyinleri köreltenler, Vatan, Millet, Sakarya nidalarıyla çocukların canını tehlikeye atan ve kendileri her zaman güvende olanlar artık sandıkları kadar güvende olmayacaklar. Maçtan önce toplanıp, parkta kutulara para, uyuşturucu madde ve alkol bırakıp, bir şekilde sahipsiz ya da kendini ispatlamanın derdinde olanları pis tuzaklarına düşürenler de artık diledikleri gibi at oynatamayacaklar.

Son olarak da şunu ifade etmek istiyorum; son haftalarına girilen Liglerde dönen dolaplar, kirli ilişkiler, maçların manipüle edilmesi ve edilme çabaları mide bulandırıyor. TFF’nin yanlış transfer dönemi belirlemesi de Kulüpleri zora sokuyor. Futbola birilerinin el atma vaktidir. Yoksa iş iyice çığırından çıkacak.

Ali Kemal Demir


ETİKETLER:
YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

error: İzinsiz kopyalanamaz!