Dolar 32,3281
Euro 35,0599
Altın 2.296,43
BİST 9.012,79
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Sinan Vardar: Amatör takımlara destek artırılmalı

A+
A-
24.10.2018

Genel Yayın Yönetmenimiz Selim Demirer, TÜRFAD Başkanı, BJK eski yöneticisi ve BEFAM (Beşiktaş Futbolcu Araştırma Merkezi) kurucusu, Jolly Tur onursal başkanı Sinan Vardar’la Beylerbeyi’nde Türk futbolunu, Beşiktaş’ı, başkanlığını yaptığı kulüpleri ve turizmi konuştu.



İlk sorumuz elbette Beşiktaş’la ilgili olacak. Bu sezon Beşiktaş’ı nasıl buluyorsunuz? Beşiktaş’ın şampiyonluk şansı sizce nedir?
Beşiktaş’ı bu sezon ligin favorisi olarak görüyorum. Şenol Güneş ile birlikte Beşiktaş rakiplerinden bir adım önde. Başakşehir, Trabzonspor ve Fenerbahçe de yarışı bırakmayacaktır ama bence Beşiktaş’ı zorlayacak takım Galatasaray olacaktır.

Beşiktaş’ta son yollarda kiralık futbolcuların verimi göze çarpıyor. Gomez, Aboubakar ve son olarak da Talisca çok faydalı oldular ve şampiyonluklar yaşadılar. Ama BJK bu oyuncuları elinde tutamadı. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Beşiktaş’ta Fikret Orman’ın transferlerden haberi bile olmuyor gibi bir görüntü var. Sistemde bir problem var. Takımda bir sportif direktör yok. Önceden takımda Mete Vardar, Erdal Torunoğlu ve Ahmet Çebi gibi bu işlerden çok iyi anlayan yöneticiler vardı. Bu üç kişiyi de takımdan uzaklaştırdılar ve işler tuhaf bir hal aldı. Aslında Fikret Orman transferi Şenol Güneş’e bıraksaydı Şenol Hoca çok daha iyi transferler yapardı. Takım iyice yaşlandı 30 yaşın üstünde ilk 11’de oynayan çok oyuncu var. Bu durumda önümüzdeki sezon takımda büyük oranda değişiklik yapmak gerekecek. Bana göre takımda 2 tecrübeli oyuncu olmalı kana 9 oyuncunun tamamı gençlerden oluşmalı. Bu sistem düşünülüp, bu şekilde hareket edilmeli.




Türk futbolunun en büyük sorunu sizce nedir?
Türk futbolunun en büyük sorunu 6 yıldır TBMM’de bekleyen yasa teklifi. Bu yasada başkan ve yöneticilerin mali sorumlulukları üstlenmeleri gerekiyor. Eğer bu yasa çıkarsa Türk futbolu kurtulacaktır. Aksi halde, ya iş bilmeyen yöneticiler ve kurnaz menajerler vasıtasıyla ya da art niyetli yöneticilerin yolsuzluklarıyla takımlar borç batağından çıkamayacaktır.

Takımlarının borç batağına saplanmalarının en büyük nedeni transferler. Biz neden bu işi beceremiyoruz? Neredeyse her kulübün scout ekibi var.
Bu işi beceremiyor muyuz, yoksa becermek mi istemiyoruz?! Ben transferin çoğunda işlerinde art niyet arıyorum. Maalesef hala kasetlerle ve menajerlerle transferler yapıyor. Scout ekiplerinin hepsi hikâye. Bu ekipler göstermelik. Transferlerin neredeyse tamamı menajerlerin başkan ve yöneticilerle olan ilişkileri ile yürütülüyor. Dünyanın en iyi kulüpleri 10-12 yaşlarında çocukları transfer ediyor, biz ise 30-35 yaş arası transferler yapıyoruz. Altyapılara önem vermediğimiz sürece kurtuluşa eremeyiz.

Futbolculuk hayatınızda 17 yaşında Bandırmaspor’da profesyonel oldunuz. Sonrasında Beykoz, Konyaspor ve Şekerspor’da 18 sezon top oynadınız. Futbolu bıraktıktan sonra antrenörlük belgesi de aldınız ama teknik adamlık yapmadınız. Neden?
İş hayatımda başarılı olduğum için işlerime ağırlık vermeyi düşündüm ve teknik adamlık yapmayı düşünmedim. İş hayatımda 3 dünya markası yaratarak turizm sektörünün öncülerinden oldum.



Beylerbeyispor, Beykoz 1908, Üsküdar Anadoluspor, Keperspor, Somaspor ve son olarak da Alibeyköyspor’da başkanlık ve yöneticilik yaptınız. Bu camialarla ilgili neler söyleyeceksiniz.
Bu kulüplerin hepsi büyük camialar ve her birinin yeri bende ayrıdır. Beylerbeyispor’un şöyle bir özelliği vardır Türk futbolunda. Benim başkanlığım döneminde Türkiye’de ilk defa bir kulüp anonim şirketi (A.Ş.) oldu. O kulüp de Beylerbeyispor’du. Burası çok önemli, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray değil, Beylerbeyispor A.Ş. olarak Türk futbol tarihine geçti.

Somaspor ile ilgili de şöyle bir durum oldu. Bilindiği gibi Soma üzücü bir maden kazası oldu. Ben de Soma için bir şeyler yapmayı düşündüm. Okul, hastane gibi bir şeyler yapmayı düşünürken Soma’nın ileri gelenleri benim futbol camiasında olduğumu bildiklerinden bana Somaspor’a başkan olmam yönünde bir teklifte bulundular. Ben de teklifi kabul ederek işe koyuldum. Soma’nın 3 bin kişilik stadını 10 bin kişiye çıkardık. 3 tane antrenman sahası ve altyapı tesisi kurduk. Şehit çocuklarından 8 tanesini de bu altyapı okuluna kaydettik. Burada bazı konularda Ali Koç ve o zaman Milli Takımlar sorumlusu olan Fatih Terim’den destek aldım. Kendilerine buradan bir kez daha teşekkür ederim. Güzel ve dolu dolu bir 1,5 sene geçirdim Soma’da ve orada iz bıraktık. Halen oradaki bazı şehit çocuklarına burs vererek sosyal sorumluluğumu üstlenmeye gayret ediyorum. Bu arada Soma’daki birçok siyasi otoritenin bana siyasi teklifleri de oldu ama hayatım boyunca siyasetle ilgilenmediğim için hepsini nazikçe geri çevirdim.

Son kulübüm de Alibeyköyspor oldu. Geçtiğimiz sezon Bölgesel Amatör Lig(BAL)’de mücadele eden Aibeyköyspor’a davet ettiler. Oraya gidip yarım sezonda önemli işlere imza attık ve takımı şampiyon yaparak 3. Lige çıkardık. Müthiş heyecanlı bir yarım sezon yaşadım. O günler de benim hiç unutamayacağım harika günlerdi.



Sizin için futbolda en önemli şeyin altyapı olduğunu biliyoruz. BJK’da yönetime girdiğinizde BEFAM (Beşiktaş Futbolcu Araştırma Merkezi)’ı kurdunuz. BEFAM halen aktif mi, son durumu nedir?
Efsane başkanımız rahmetli Süleyman Seba, beni ve çocuklarım Mete ve Met’i kongre üyesi yapmıştı. Bana, yönetime de girmemi söylemişti. Hasan Arat’ın başkan adaylığında yönetime girdim fakat az bir farkla başkanlığı Serdar Bilgili kazanmıştı. Sonrasında Yıldırım Demirören başkanlığında yönetime girdim ve BEFAM’ı kurduk. Fulya’yı bilgisayarlarla donatarak akademik çalışmalara başladı. Altyapı oyuncularıyla çok ilgiliydim. Sadece futbolculuklarına değil kişisel gelişimlerine de katkı sağlamak için çok uğraştım. BEFAM’dan yetişen Batuhan Karadeniz, İbrahim Kaş, Atınç Nukan, Necip Uysal, Adem Büyük, Orhan Gülle, Adem Karabulut gibi 7 tane çeşitli kategorilerde milli olan futbolcu çıktı. Bunların dışında 30’a yakın halen çeşitli liglerde forma giyen oyuncular var. Ayrıca BEFAM’da yetişip de çeşitli kulüplere satılan futbolculardan Beşiktaş’ın kasasına yaklaşık 13 milyon TL girdi. Sonrasında maalesef Yıldırım Demirören’in çevresindeki iş bilmeyen insanlar nedeniyle BEFAM projesi çöpe gitti. Ve BEFAM’dan yetişen Necip Uysal ve Atınç Nukan’dan sonra altyapıdan A takıma oyuncu çıkmadı. Yıldırım Demirören’i insan olarak severim ama futbolu bilmemesi ve çevresindeki çoğu insanı yanlış seçmesi nedeniyle Beşiktaş’a pek de faydalı olamadığını düşünüyorum.

Gelişim Liglerinde Ambulans ve doktor zorunluluğu varken SAL, 1AL, 2 AL ve alt yapı liglerinde bu sorumluluk yok. Bu liglerde oynayan insanların hayatlarının kıymeti yok mu?
Bu konudan herkes şikâyetçi. Elbette her insanın hayatı çok değerli. Bu durumda bana göre devreye belediyeler girmeli. Devletimiz Türkiye çapında spor tesisleri ve stat yapımında çok önemli işlere imza atıyor. Her şeyi devletten beklemeden belediyelerin de altyapılara el atması gerekir. Bence belediyeler profesyonel takımlara kesinlikle destek vermemeli. Profesyonel takımlara verilen destekle paralar çar çur edilmemeli. Tüm desteklerini altyapılara vermeli ve gerek tesis, gerek malzeme, gerek de sağlık görevlisi anlamında amatör kulüplere ve altyapılara destek olmalılar. Ayrıca sadece futbola değil tüm branşlarda altyapılara destek vermeliler. Bu anlamda Üsküdar Belediyesini tebrik ediyorum. Tüm branşlardaki amatör kulüplere ve altyapılara önemli destekler veriyor, spor için önemli bir hizmette bulunuyorlar. Benim ulaşmadığım ve bahsettiğim desteklerde bulunan başka belediyeler de vardır elbette. Onlara da buradan teşekkür ederim.



Altyapılarda şartlar maalesef çok kötü. Tesisten vazgeçtim, doğru düzgün soyunma odası bile yok. Öte yandan 1000 TL maaşla hoca çalıştıran kulüpler var. Bence alt yapı hocasının A takım hocasına yakın maaş alması gerekir. Neticede altyapıları kulüplerin geleceği değil mi? Siz ne diyorsunuz bu olaya?
Kesinlikle haklısın. Altyapı antrenörlerinin şartlarının kesinlikle iyileştirilmesi gerek. Her zaman söylediğim bir şey var; Etiler’den Nişantaşı’ndan, yani zengin semtlerden futbolcu çıkmaz. Bunun nedeni zengin insanlar çocuklarını futbol dışında eğitim ve iş hayatına yönlendiriyorlar. Orta ve alt gelirli ailelerin çocukları ile ilgilenen altyapı antrenörlerinin görevi Türk futbolu için çok önemli. O çocukların futbol yetenekleri zaten var. Onları çalıştırarak geliştirebilirler, fakat daha da önemlisi onların kişisel gelişimleri. Dolayısıyla altyapı antrenörlerinin dikkatlerini çocuklara ve işlerine verebilmeleri için maddi olarak kafalarının rahat olması gerek. Altyapı antrenörlerine gerekli maddi şartları sağlayan ve desteği veren her kulüp bunun ödülünü misliyle alacaktır. Bundan zerre şüphem yok.




Avrupa’da desteklediğiniz takım? Türkiye’de Süper Lig, 1 Lig, 2. Lig, 3. Lig ve amatör Liglerde desteklediğiniz takımlar hangileri?
Ben dünyanın her yerinde altyapılara önem veren takımları desteklerim. Onun için Avrupa’da Ajax, Arsenal, Barcenola’yı destekliyorum. Türkiye’de ise Beşiktaş, Sivasspor, Göztepe, Gençlerbirliği, Boluspor, Altınordu, Alibeyköyspor, Beylerbeyispor ve Somaspor diyelim. Kısaca Türkiye’de desteklediğim takımları neden desteklediğimi anlatayım. Beşiktaş’ı anlatmama gerek yok sanırım. Yıllarca yöneticilik yaptım ve kongre üyesiyim.

Sivasspor: Mecnun Odyakmaz ile sık sık görüşüyorum. Kendisinden altyapı ile ilgili çok önemli bilgiler aldım. Müthiş bir çalışma başlatmış Sivas’ta. Yakında Sivasspor altyapısından yetişen oyuncularla ilgili haberleri almaya başlarız. Mecnun başkanı tebrik ediyorum.

Gençlerbirliği: Rahmetli İlhan Cavcav ağabeyle çok büyük dostluğumuz vardı. Kendisi altyapıya her zaman önem veren, gerçek bir futbol bilginiydi. Oğlu Murat’la da sık sık görüşüyoruz.

Göztepe: Göztepe’de yöneticilik yapıp şampiyonluk yaşadığım için büyük sempatim var. Başkan Mehmet Sepil ile geçtiğimiz günlerde İstanbul’da sohbet ettik. O da futbolun kurtuluşu için altyapının öneminin farkında.

Boluspor: Boluspor başkanı Necip Çarıkçı ile de sürekli görüşüyorum. Altyapılarla ilgili önemli çalışmaları olduğunu biliyorum. Boluspor’un Necip başkanın takibinde altyapıda önemli işler yapacağına eminim.

Altınordu: Seyit Mehmet Özkan başkan son zamanlarda altyapılarla yaptığı çalışmalarla Altınordu’nun şanını iyice artırdı. Umarım hayali olan, “Tamamı Altınordu kaynaklı futbolcu kadrosuyla süper ligde mücadele etmek” muradına eder.

Alibeyköyspor: Geçtiğimiz sezon yarım devre görev alarak şampiyonluk yaşayıp 3. Lige yükselirken üst düzey heyecan yaşadık. Son iki play off maçını unutamam.

Beylerbeyispor: Yıllarımı verdiğim kulüp. Her zaman kalbimde olacak.

Somaspor: Sosyal sorumluluk bilinci ile önemli işler yaptığımız ve iz bıraktığımız kulüp. Her zaman iletişimdeyiz. Yakında bir maçlarına gideceğim.




En güncel kulübünüz Alibeyköyspor ile ilgili biraz detaylı bilgi alabilir miyiz? Nasıl oldu turuncu mavili ekibe dahil olma süreciniz.
O dönemde kulübün başkanlığını yapan Ali Zengin beni aramış. Yardımcım beni Ali Zengin’in aradığını söyleyince başıma gelecekleri bildiğim halde kendisine telefonla geri döndüm. Ali başkan beni kulübe davet etti. Ben sonrasında dostluğumuzun yıllar öncesine dayandığı Alibeyeköylü Kamil Bahçenli’yi aradım. Ardından Beylerbeyi’nden kalktık Aibeyköy’e gittik. Alibeyköy’de bize kulübün durumu ile ilgili bilgiler verdiler ve bizden yardım talep ettiler. Biz de elimizden geleni yapacağımıza dair söz verdik ve tabiri caiz ise biraz nefes alsınlar diye bir miktar para bırakarak masadan kalktık. Ertesi gün de karar aldık ve Alibeyköyspor’a yardım etmeye başladık. Şunu da belirteyim, soyadımın Vardar olması ve Alibeyköy’ün en işlek caddelerinin birisinin, kulübün de bulunduğu caddenin adının Vardar olması bundan etkili oldu. Hemen yeni bir ekip kurup devre arasına lider giren takımın oyuncularına olan borçları ödedik ve takıma gerekli transferleri yaptık. 6 aylık çok kısa bir sürede çok önemli işlere imza atarak takımı 8 yıldır hasret duydukları profesyonel liglere çıkardık ve Alibeyköy’deki misyonumuzu tamamladık. Alibeyköyspor benim için çok kıymetli dostlarımın olduğu, heyecanlı anlar yaşadığım çok değerli bir kulüp.

Son olarak camiaya bir mesajım olacak. Sinan Vardar her zaman yanınızda olacak. Fiziki olarak olmasam da kalben hep yanınızdayım.

Başkan Muammer Saka’nın yaptıklarını sakın unutmasınlar ve ona destek olsunlar. Muammer Saka Alibeyköyspor için bir şanstır. Saka maddi ve manevi olarak Alibeyköyspor’a çok şey katacaktır.

Ayrıca eski başkanlardan, şu anda da Alibeyköyspor’da başkan yardımcılığı yapan eski dostum Kamil Bahçenli, yine eski başkanlardan ve halen başkanvekilliği yapan Ali Zengin, yöneticiler Zafer Kuriş, Birol Ateş ve diğer arkadaşlar da Alibeyköyspor’u çok seviyorlar. Hepsine başarılar diliyorum. Muammer Saka’ya destek versinler. Alibeyköyspor’u çok güzel günler bekliyor.

 Röportaj: Selim Demirer


YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

error: İzinsiz kopyalanamaz!