Erdoğdu: Türk futbolu Allah’a emanet
Okmeydanı Fetihspor’un Başkanı Burhan Erdoğdu, Türkiye’de futbolun çok geriye gittiğini ve Amatör spor Kulüplerinin çok zor şartlar altında olduğunu söyledi.
1952 yılında kurulan Okmeydanı Fetihspor adını, Cennetmekan Fatih Sultan Mehmet Han’ın şu anda Kulübün olduğu yerde ok talimi yapmasından almış. Yeşil-beyazlı Beyoğlu ekibi 63 yıllık tarihinde birçok şampiyonluklara imza attı. Ayrıca Türk futboluna kazandırdığı isimlerle de adından bahsettiren bir Kulüp olmuşlar. Halihazırda yeni yetenekleri kazandırmak için Amatör Liglerde ilan 9 kategoride de mücadele veren, 145 lisanslı sporcusu olan, geçmişte İstanbul Valiliği Kupasını kazanmasına rağmen, yıllarca 3. Lige çıkmak için mücadele veren fakat bir türlü bu hedefine ulaşamayan yeşil-beyazlılar iki defa 3.Ligin kapısından döndüler. Şimdilerde İstanbul 1. Amatör Ligde şampiyonluk uğraşı veren Okmeydanı Fetihspor’un Başkanı Burhan Erdoğdu, Kulübünün hedeflerini anlattı.
Aslen, Rize’nin İyidere ilçesinden olan (eski adıyla Aspet) 55 yaşındaki Başkan Burhan Erdoğdu, sorularımıza, samimi cevaplar verdi. Kendi ifadesi ile demeç vermeyi pek sevmeyen Burhan Erdoğdu ile yaptığımız röportajda, Okmeydanı Fetihspor’un dününü ve yarınını konuştuk. Röportaj sırasında Kulübün Yöneticilerinden olan Adnan Hatipler, Erdoğan Göllü, Hasan Calapkulu, Recep Denizli ve Sinan Genç de hazır bulundular.
“Daha iyisini bulsalardı, herhalde beni seçmezlerdi”
28 yıldır yeşil-beyazlı Kulüpte yönetici olan, bunun son 15 yılında Başkanlık yapan, bir defa istifa etmesine rağmen, izleyici olarak katıldığı ilk Olağanüstü Kongrede yeniden Başkan seçilen Burhan Erdoğdu, o günü şöyle anlatıyor: “2010 yılının Aralık ayında kızdım ve istifa ettim. 2011 yılının Mart ayında Kongre vardı, izlemeye geldim, yine Başkan seçtiler. Daha iyisini bulsalardı, herhalde beni seçmezlerdi…”
Halı saha yeniden yapıldı
Kulübün en büyük gelir kaynağı olan halı saha geçmiş yıllarda, Hasköy -Kasımpaşa Tüneli inşaatı nedeni ile yıkılan ve bu nedenle sportif anlamda düşüşe geçen Beyoğlu temsilcisinde, şu günlerde sahanın yeniden yapılmasının heyecanı var.
Kulübünüzü nasıl geçindiriyorsunuz?
Bizim sahamız eskiden topraktı. Geçmiş dönemde elektrik yok, su yoktu. Isınma şansımızın olmadığı gibi tabutluk diye tabir ettiğimiz soyunma odaları vardı. Sonra biz kendi imkânlarımızla halı sahayı yaptık, ardından da büyük sahamızın zeminini yeniledik ve suni çim yaptık. 2011’nin Ocak ayında halı saha yıkılana kadar durumumuz çok iyiydi. Bütün gelirimiz halı sahadan geliyordu. Halı sahamız, Kasımpaşa-Hasköy tüneli inşaatı sebebiyle yıkıldı. Tünel inşaatı nihayet bitti. Kasımpaşa Deniz Hastanesinden tünele giren, Hasköy’den çıkacak. Güzel bir çalışma oldu. Şimdi an itibariyle sahamızı yapıyorlar. Şimdi eski güzel günlerimize geri döneceğiz. Bir an önce halı sahamızın çalışır hale gelmesini bekliyoruz. Çünkü biz sahamız olduğunda hep kafaya oynardık, şimdi maddi sıkıntılar çoğaldı. Buna bağlı olarak, son 3 sene hep son anda ligde kaldık ve geçen sene Süper Amatör Ligden düştük.
Yıllarca zirveye oynarken bir anda küme düşmek sizi nasıl etkiledi?
İnanılmaz üzüldüm. Ben hep balkonda maçları izlerken, keyiflenirdim. Geçen sene zor günler geçirdik. Süper Amatör Ligin kurulduğu ilk sene İstanbul ikincisi olarak Türkiye Şampiyonasına gittik. Tepecik’e 4-3 yenildik Vefa Stadında. Hakem yaktı bizi o maçta… Hep kafaya oynayan bir takımın Başkanı olarak takımımın küme düşmesinden dolayı çok üzgünüm ancak kısa zaman içinde yeniden yükselişe geçeriz.
28 yıl uzun Yöneticilik için uzun süre, futbolu çok mu seviyorsunuz?
Futbolu da seviyorum, Okmeydanı Fetihspor’u da… Ben Florya’da oturuyorum. Burası bizim evimiz. Ailemiz Rize’den doğruca buraya gelmiş, bizim semtimizdir burası. Akrabalarım hep burada oturuyor. Ahde-Vefa diyelim. Burada olmaktan mutluyum. Burada balkonda çocukları izlerken mutlu oluyorum.
Beyoğlu’nda 18 Amatör takım, 1 saha var. Bir de bu tesisler ancak bu sahada başka takım oynamıyor, neden?
Oynayamazlar tabii. Bu saha bizim… Ben bu sahanın bakımını yapıyorum. Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na kirasını her ay ödüyorum. Biz Kulüp olarak kiracıyız burada ama üst kullanma hakkı da bizim. 12 dönüme yakın bir yer var şu anda bulunduğumuz yerde. Her ay Vakıf’a 4 bin TL kira ödüyoruz. Burada oynamak isteyen önce gelecek, bizimle anlaşacak. Siz gidip Ayazağa’da ve başka sahalarda oynamak için para ödemiyor musunuz?
Bu sahada oynamak için size başvuru yapan oldu mu?
Maç yapmak için değil, idman yapmak için isteyenler oldu. Gelenlere sıcak suyu vermek zorundasınız. Her türlü ihtiyacını karşılamak lazım. İstediğimiz fiyatı veren olursa neden vermeyelim? Bizim Devlet’e bir lira borcumuz olmaz. Çalmayız, çırpmayız. Herşeyin bir bedeli var. Karşılığını ödeyen olursa sahayı dilediği gibi kullanabilirler.
Kulübünüzün adı yıllarca Federasyon ile yanyana anıldı. ‘Federasyonda Okmeydanı Fetihspor’un ağırlığı çok fazla’ şeklinde yorumlar olurdu, ne diyeceksiniz?
Bu işin doğrusu şudur: Amatör Futbol Federasyonu’nun Kurucuları arasında bu Kulübün de kurucuları var: Kemal Bektaş, Şerafettin Katip, Yaşar Saçalan ve Bogos Monosyan gibi… Bu 4 isim öncelikli olarak ön ayak olduğu için ASKF kuruldu. Bu insanlar da oralarda söz sahibi olduğu için öyle bir algı oluştu spor kamuoyunda. Bir de Yaşar Saçalan hem burada Kulüp Müdürüydü, hem de İstinye’de görev yapıyordu. Yaşar ağabeyden dolayı da bir hayli bu sözleri söylediler ama biz, bu işin gerçek manada hep zararını gördük. Milletin ağzı torba değil ki büzesin. Bizim kimsenin yardımına veya desteğine ihtiyacımız yok. Kimseye minnet etmedik, hakkımız olmayanı da istemedik. Sahada kazanmak isteriz, masada kazananlar sonra hep kaybederler. Bizim, kollandığımız falan tamamen yalandır, iftiradır. İstinye’nin yolunu zor buluruz. Ben Başkan olarak Amatör Futbol Federasyonu’na sadece 1 defa Hakemleri şikayete gittim. O zaman Yemen Bey vardı. Pembe Köşk’e gitmiştim. Onun dışında kura çekimi haricinde ben Amatörler Evi’ne genelde gitmem, Yönetici de göndermem.
Sizin Kulüpten yetişen oyuncuyu almak çok mu zor?
Doğrudur, bizden oyuncu almak zordur. Neden mi? Ben şu ana kadar kimsene minnet etmedim ‘bedava oyuncu ver’ diye. Şimdi ben soruyorum; Bu kulübün geliri nedir? Yok. Hep cepten. Bu Kulüplerin geliri ne olmalı? Alt yapıdan yetişen oyuncuyu neden bedava vereyim, ben bu oyuncuyu yetiştiriyorum… Bir şey çıkarttılar ortaya; 2000 TL’yi ver, oyuncuyu al git. Öyle şey mi olur? Biz Kulüplere yazık değil mi? Bu çocuklar kolay mı yetişiyor? Kulüpler bu çocukları yetiştirirken hiç masraf yapmıyor mu? Elektrik var su var. Başlarında 3 tane Antrenör var. Çalışan var, malzemeci var. Sonra, giderken, bedava istiyorlar. Bu ne kadar doğru? Bana bedava gelen bedava gelir, kimseye ‘bana lisansını al ve gel’ demedim, o zaman bu evladımızı yetiştiren Kulübe ayıp ederim. Ben kimseyle muhatap olmam, kimse de benimle muhatap olmasın. Gitsinler, Federasyon’a ödeme yapsınlar. Ben orada 1-2 ay sonra parayı alırım. Giden de burayı arıyor. Böyle Kulübü nerede bulacaklar?
Burası zor bir Kulüp mü? O şekilde yorumlar yapılıyor!
Evet, Okmeydanı Fetihspor zor bir yerdir. Adamına göre zordur, kimilerine göre de İstanbul’un en güzel Kulübüdür. Burada disiplinli olursan, saygılı olursan, işini yaparsan, şu kapıdan içeri elinde tespih ile girmeyeceksin, ayakkabının topuğuna basmayacaksın, Hocana saygılı olacaksın, Yönetici görünce elini cebinden çıkartacaksın. Bunları yaparsan burası sana güzel, yapmazsan burası zor bir yer. İdmana zamanında gelene niye zor olsun. Sporculara burada her zaman sıcak su vardır. Çay ikram edilir, idman sonrasında sporcuya kıymet verilir.
Futbolcular ‘Burhan Başkan’ın sözünüze çok güvenir’ diyorlar…
Ben 30 yıldır buradayım. Kimseye yalan konuşmadım. Herkesin hakkını zamanında, günü geçmeden verdim. Kimse de ‘paramı vermediler’ diyemez. Belki 1-2 oyuncu sağda solda konuşur ama onlar da ya bırakıp gitmiştir ya da biz bir takım kusurlarını gördüğümüzden dolayı göndermişizdir. Ben istesem burada her sene kafaya oynarım. Nasıl yaparım biliyor musun? Bazı Kulüpler gibi futbolcuyu kandırırım. “Gel sana şu kadar para” derim, sonra da “Ben bu sözü vermedim” derim; bu mu Kulüpçülük? Ligde kalmayı garantileyince futbolcuyu sebepsiz yere kadro dışı bırakmak mı idarecilik? Bu çocuklar senin sözüne güvenerek buraya geliyorlar. Türkiye’de amatör lig böyle dönüyor. Ben bu yapamam, toprağının altına girince nasıl hesap veririm Yüce Mevla’ya! Paramız yoksa da böyle onurumuzla küme düşeriz.
Futbolun geldiği yeri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de futbol çok geri gitti. Futbol bitti. Allah’a emanet artık. Bunda Hakemlerin de büyük suçu var. Hakemlerden çok dertliyim. Geçenlerde etkili bir isme söyledim, “Bu Hakemler yüzünden idareciliği bırakacağım” dedim. Maçımız vardı, Hakem maç sonunda kendisini eleştiren bizden bir oyuncuya, ‘sana 10 maç ceza verdim’ demiş. Hakem böyle konuşamaz. Böyle diyemez, hem sen kimsin arkadaş? Sen raporuna yazarsın, ceza kurulu verir. Kaldı ki, bunu diyen Hakem bu olayı raporuna bile yazmamış. Hakemlerle uğraşamıyoruz. Her hafta rezillikler yaşıyoruz. Bunlara artık son vermemiz gerekir. Yazık, günah değil mi? Bizim takımlarımız 6’ncı aydan bu yana antrenman yapıyor, hiç ara vermediler. Çocukları tatile bile göndermedik ama boşuna yapıyoruz. Geliyor bir tane Hakem, her şeyi mahvediyor. Bu, bir değil, iki değil, 30 yıldır benim çektiğimi Allah biliyor. Biz ilk defa yenilmiyoruz. 30 yıldır Hakemler bir arpa boyu yol gitmedi.
Kulüp olarak hedefleriniz nelerdir?
Burası büyük bir Kulüp. Hem ismi büyük hem de misyonu büyük. Bizim burada yapacak çok işimiz var. Tesis çok güzel, birçok kişi burada bizim yerimizde olmak istiyor ama bu tesis para istiyor. Tesislere yakın zamanda 100 bin TL ödedim, bir o kadar da soyunma odalarına harcayacağım. Yandaki inşaatın projesi hazır. Spor Salonu yapacağız. A takım için daha modern bir soyunma odası yapacağız. Tribün projemiz var. 10 sene önce 35 milyar istediler. Eski sahanın yıkıldığı yere çay bahçesi yapacağız. Bu Kulübün şu anda 1 trilyon paraya ihtiyacı var. ben tesisleşmeye önem vereceğim. Yoksa ben bunları yapmam iyi bir kadro kurarım, A takımı şampiyon yaparım. Beni omuzlara alırlar “en büyük Başkan bizim Başkan diye bağırırlar” Pekala 1 sene sonra ne olacak. Kulüp bana bağımlı olursa bu Kulüpten bir şey olmaz. İçeride kupalar dolu. Ben ne yapayım onları, ben tesisi güzelleştirmenin, oyuncu yetiştirmenin derdindeyim. Ben ve arkadaşlarım her zaman Kulübün yarınlarını düşünmek zorundayız.
Ali Kemal Demir